bir hikayedir yaşamak...

Prof. Dr. Zekai Özdemir Saflık Yüreğindeki derin sırları safça açığa vuran kalmadı. Şeytani bir eda ile karşısındaki ele geçirmeye çalışan ruhlar her yeri doldurdu. Birinciler acı çeken saf yürekliler olarak kalırken ikinciler toplumu ele geçiren zekiler olarak üst kata yerleştiler. O günden sonra toplumun zıtlarla dolu eğlenceli serüveni başladı. Bu serüven aslında şehirli bireyin canbazı yalnızlığı ile geleneksel resmiyet içinde taşra sessizliğinde kalan bireyin savaşıydı. Şehirlinin yüzünde her gün bir renk canlanırken taşralının pırıl pırıl yüzü günden güne soluyordu. Şehirliler, şehri paraya çevirdikleri için mi şeytani zekaları var yoksa şeytani zekaları mı şehri paraya çevirdi veya her ikisi birleşti ondan mı oldu? Bu sorular halen çözülemeyen bir gerçek. Taşralıya gelince hüzün çiçekli yüzlerini ne paraya ne de parayı hüzün çiçeğini dönüştürebildiler. Çiçek kuruyunca onlar zaten tabuttun içinde oluyorlar. Her iki grupta "acıklı-gülüş" üzerinde yaşıyorlardı. Acıklı gül...