BOYACI MEMET
Bir adam vardı. Eli her yere yetişirdi ya da bencileyin çoğu öyle zannederdi. Arada bir anneme geldiğine ve "Aba ya! Ödemem var. Biraz destek çık" dediğine de şahit olmuşluğum vardır. Annem de babamdan kalan aylığından bir kenara ayırdıklarını kardeşine uçlanırdı fazla düşünmeden. Öylesi sıcak ve sevecen bir hali vardı ki bu adamın, adeta lakabı gibi bir çok şeyin üzerini örter ve güzelleştirirdi. Gençliğinde çıraklıktan başladığı ve işin organizasyonunu yapmaya kadar gittiği boyacılık mesleğinden ötürü kendisine "Boyacı Memet" lakabı takılmıştı. Yetim büyümüş ve bu dezavantajlı durumun her anını iliklerine kadar yaşamıştı. Bendeniz gibi benzerlerinin halinden dilinden anlaması ve yetimleri on çocuğundan taşan sevgisinden mahrum etmemesi bu yüzden olmalıydı. Aniden vefat haberini aldığımda doktora yapıyordum. Demek en az yirmi yıl geçmiş üzerinden. İçimden büyük bir taş yuvarlandı adeta. Uğur böceğim derdim ona. Çocukken elimize konan uğur böceklerinden fal tutmak s