Kayıtlar

Haziran, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yol

Resim
Prof. Dr. Zekai Özdemir Ağaçların arasındaki gölge, öksüz bir bülbül, kurumuş bir gül gibi yürüyordu. Dalgın dalgın giden gencin gölgeside mahzundu.Tıpkı hayali çalınmış çocuğa benziyordu. Yürüdü yürüdü. Akşam güneş batarken gölgeside belirsizleşmeye başladı. Belli ki mesuliyetsiz bir rahata yürür gibiydi.Hatta Azrail’in kanatlarının olmadığı bir hayata. Ne dünyanın ikbali ne ölüm sonsuzluğu ne ahretin cenneti onun hiç ilgisini çekmiyordu.Arifte değildi alimde ama gafillerede benzemiyordu.Derin uykuları ve rabıtasız rüyaları aşmış bir ümmi gibiydi. O öyle bir haldeydi ki, cehennem ateşinden daha ateş olan nadanla sohbet etmekten bile korkmazdı.O öyle bir haldeydi ki, kendini hiddetlendirene dahi hiddetlenmezdi. O öyle bir haldeydi ki, Ruhu ruhlar alemine gitmiş olmasına rağmen o ölmediğine inananlardandı. Günlerden bir gün öyle bir hal içre geldi ki, dalı kırmadı fakat dalın ağacını kökünden söktü.Sükutu yendi. Feryada ulaştı.Kuzu iken, kurt oldu, dut yemiş bülbül iken bülbül olduğunu ...

Kendiliğinden silinen yazıları özlemek

Resim
Prof. Dr. Zekai Özdemir Odama hakim olan bu karanlığın ışığı esrarlı bir sessizlikle yanıp yanıp sönüyordu. Karanlığın bu ışık oyunu tıpkı yakamozlara benziyordu.Karanlığın zindan olmadığına inanmıştım artık. Karanlıkta yüzmeyi bilmeyenler beni anlayamazlar. O kadar alıştık ki birbirimize ne o bana ne ben ona kırılmıyorduk. Karanlık ve yalnızlığımın yoldaşlığı ebediyete kadar devam edecekti. Bu kesin bir realite olmuştu, benim için. Beni benden iyi tanıyan karanlık, düşüncelerimi aydınlatan dostum olmuştu. Hz Mevlana ile Şems’in dostluğuna benzer dostluğu ben karanlıkla kurmuştum. Kolay değil, üç aydır birlikteyiz.  Sanki ezelden doğmuş ikiz kardeştik, karanlık ve ben. Bu nedenle sadece karanlığın gözlerini görmüyor onun kalbini de biliyordum. Hatta kalbine tam manada vakıftım. Ayrıca karanlıkla dostluğum artık vefaya dayalı hale gelmişti. Karanlığın bahtı hiç de kara değildi. Karanlığın ruhu benimde ruhumu ürpertiyordu. Bu ürperdi beni hiç korkutmuyor hatta beni kendime getiriyord...

Oğul!

Resim
Prof. Dr. Zekai Özdemir Gönderdiğin mektubu aldım. Yazdıklarını okuyunca çok çok memnun oldum ve duygulandım. Ellerine sağlık. Burcunun bebeğinin olmasına gizemin yuva kurmasına çok sevindim. Allah mübarek etsin. Halanı ziyarete gittiğini dedene, babaannene ve babana söyledim. Çok ama çok hislendiler ve Hatta baban ağladı. Şimdi oğul gelelim bana. Beni ellerinle toprağa koyduğun gece biraz korktum biraz ürktüm. Sonra dedim ki namaz borcum oruç borcum yok, kul hakkı yemedim, müslüman vatanını milletini seven evlatlar yetiştirdim. Neden korkuyor neden ürküyorsun. Gece yarısına doğru sorgu sual melekleri geldiler ve görevlerini yapıp gittiler. Sorularına bildiğim kadar cevap vermeye çalıştım. O gecenin sabahında kalktım annemi babamı ve babanı aradım. İlk karşıma çıkan kızım Şadıman oldu. Kokladım öptüm. Arkasından baban geldi. Yine aynı pek bir değişikliği yoktu. Bana ilk söylediği iyi ki geldin. Geceleri çok soğuk oluyor. Seni, Bekir’i sordu. Kızları sordu. Senin evlenmediğini söyledim....

Ölülerin Suskunluğu

Resim
  Prof. Dr. Zekai Özdemir Anne ve babalar bize düşünceleri ve yapmamız gerekenleri miras bıraktı ama biz onları anlamadık hem annesiz Hem babasız hem düşüncesiz hem vazifesiz yani ” fakir” kaldık. Hoşçakal gönlümün “tek kadını tek erkeği, anne baba” demeden bizden ayrılan anne ve babalarımız, şimdi bizden bir Fatiha bekliyor, haydi açın avuçlarınızı ve ” el Fatiha”.O sessizlik ülkesi Fatiha duasıyla dolsun. Sekaret sürecinde annemin gözleri gözlerimin önünden gitmiyor, zaten bende gitmesini istemiyorum.Ölümünden üç gün önce oğlum Kazım ( babam yani) burdaydı şimdi, nereye gitti dediği an, anladım ki babam annemi götürmeye gelmiş.Gözlerindeki hüzün öleceğinden değil, beni yalnız bırakacağından olduğunu biliyordum. Bir keresinde bana “üzülme” olur mu demişti, şimdi gözleriyle diyordu, anlıyordum.Anne ve babaları toprağa koyarız ama onların kefenleri bizim yüreğimiz olur.Anıları hatıraları kokuları soluklarımızın taa içine gömülüdür.Hangi gün bir güzellik yapsak onların mezarlarından ...